![]() |
Mutlu edin bir yetimi, iyi gelecektir, en çok da size... |
hep
elleri cebinde yürürdü
düşüktü omuzları
hep
akşam ezanına yirmi kala duyardı
ağlaşan yarasaları
hep
ağlardı geçerken
bir ilkokul bahçesinden
belki soğan doğrarken
yok yok, ağlamazdı soğan doğrarken
isviçreli bilim delileri icat etmiş,
“ağlatmayan soğan geldi” yazılı kağıdı
asmıştı cama manav kurban dayı
hep
sinsi bir yağmur başlar
ahmaklaştırırdı şemsiyesizleri
belki bir de evsizleri
yok yok, evsizler yok
kapat çabuk gözleri
söyle bir macchiato
boş vermeli
onlar mı: “diğerleri”
güzel bir şey varsa
şu dünyada
mutlu etmektir o
yetimleri
belki bir gözyaşı damlar
yok yok,
ah, artık o da yok
hep suçlu şu isviçreli
bilim delileri
bakıyorum sayın yazarın içinden şair çıkmış. oysa ben sizin şiire pek hoş bakmadığınızı düşünmüştüm.
YanıtlaSilCemal sureya, turgut uyar, edip, nazim hatta sukru erbas falan oku bi zahmet bi de. Hep ucuz romantizmle karsilasman ya senin edebiyat cehaletini gosterir, ya da siir anlayisinin arabesk parcalar arasina serpistirilen kiytirik soz dizeleri oldugunu gosterir. Mumkunse siir yazma, yazilarina yine bi nebze katlaniliyor ama siirlerin musamerelerde okutulan ilkokul ogrencilerininkinden farksiz.
Silo zaman hoşgeldiniz o dünyaya :)
YanıtlaSilhep
YanıtlaSiluyanırdı geceleri
hep
sabah ezanına yirmi kala duyardı
ağlaşan kuşları
hep
ağlardı
pencereden baktığında gördüğünde
sokaktaki yetimleri
yok yok ağlamazdı
yeni dünya unutturmuştu ona
ağlamayı
Yazarın geçmişte yazdıklarından, bugüne kadar geldim mükemmel bir gelişmeyle yoluna devam etmiş. Aynı gelişme şiirlerinizde de olur İNŞALLAH. Memleketin kötü romantizmci şiirlerden ve şairlerden arınması gerek, devamının gelmesi dileğiyle... Kalemine, klavyene ve kalbine sağlık.
YanıtlaSil